Çarşamba, Kasım 30, 2011

Kırpık Broş...

Kırp kırp modelinden bir de fularlar için bir broş yaptım;)





Sipariş etmek isteyenleri aşağıdaki linke bekleriz;)



Kırp Kırp, Büz Büz, Oldu Sana Kırpık Çiçekli Bluz...

Bu çiçek kırpma işini çok seviyorum. Fuları kırptım kırptım çiçek oldu, gri bluzumuzun yakasına kondu. Fena da olmadı bence;)





İlgilenenler aşağıdaki linkten istedikleri renkleri sipariş edebilir;)


Salı, Kasım 29, 2011

Fular, Eşarp, Şal Bağlama Şekilleri

Günaydınlar,

Fuların veya şalın giysiye çok renk ve stil kattığını düşünüyorum. Aşağıdaki linkte çeşit çeşit fular ve şal bağlama şekilleri var. Bi kısmı bizim bildiklerimiz, bi kısmını ise ilk defa gördüm.

Unutmamak için elinize bir fular veya şal alarak denemeye başlamalısınız bence...

http://www.youtube.com/watch?v=S2ur-zD8wIE




Pazar, Kasım 27, 2011

El emeği göz nuru ( Luck the World 1 )

" Luck the World " koleksiyonumuzun ilk parçalarından biri ...... İsme özel nazar bluzumuz .....

Evvet koleksiyonumuza her yeni gün yeni parçalar katılacak...








Tablolarda Ufak Revizyonlar...

Anneciğim kendine İkea' dan almış olduğu bir tablonun salonuna olan uyumsuzluğundan bahsedip duruyordu kaç zamandır. Bir de kardeşimin Amerika' dan getirmiş olduğu güllü believe tablosunun uydurmaya çalıştık salona.

Bordolar - kırmızılar... İşte öncesi , sonrası... Nermoş ( annem ) çok beğendi:)

Önce:


Sonra:




Biraz kombinasyon ;)

Biraz kombinasyonlarımı paylaşayım dedim ;)

Bu kombinasyonumu her türlü iş kıyafetiyle veya bi kot - t shirt versiyonuyla da kullanabiliyorum.

Fularım Paris' ten 5 Euroya aldığım ve çok sevdiğim bi parça. Bu sene gidince yine değişik renklerinden  3 - 4 tane almayı planlıyorum:)
Fularımı tuturmak için kullandığım tüy ise pazardan 1 TL' ye aldığım bir toka aslında.. Bileziklerimi de yine Bos-pa' dan edinmiştim, küpeler de çok önceden yaptığım bir el emeği göz nuru tasarım;) İşte size aksesuarlarla bi kombinasyon....


Bir başka kombinasyon da pembişler :) Kolyemin taşını geçen ay İstanbul' dan Mısır çarşısından aldım, zincir de benden:) Tokalarımı de H & M'nin dayanılmaz çiçeklerine dayanamayarak almıştım;) Pembiş bilezik de ellerimden çıkan bi parça. Evde kararan metal bileziğimin üstünü anneciğimin koltuk altından çaldığım bir tülbenti ile kapladım. Oldu sana sevimli bir bileziğim.

Aynı operasyonu leopar aşkı ile bir bileziğime de yapmıştım. Annemin bir bluzunun altından kestiği parçayı atmayıp saklamıştım. Aynısını da leoya uyguladım. O da çok kullanışlı oldu ;)

Annem' den Patates Graten

İsminin Patates graten olduğunu düşündüğümüz annem Nermoş' tan bir patates graten keyfi. Çok lezzetli olduğunu düşünüyorum ve her türlü et, balık yemeğinin yanında iyi bir ara sıcak, oldukça da kolay...Hemen bi göz atalım!

Öncelikle isteğinize göre 6 - 7 patatesi yarım ay şeklinde doğruyoruz. Ve yağladığımız fırın tepsimizin içine diziyoruz, arkasından başka bir tarafta 1 su bardağını dolduracak şekilde yumurta ( 4 veya 5 adet oluyor , sarısını beyazını ayırmaca yok, hepsi bir arada ) ve 1 su bardağı sütü çırpıyoruz. İçine tuzumuzu, karabiberimizi ve istersek diğer baharatlarımızı atarak çırpıyoruz. Fırın tepsimizdeki patateslerin üzerine döküp, iyice karıştıyoruz. İçine 1 su bardağı kaşar peynirini de rende şekilde atıyoruz. 1 su bardağı kaşar peyniri rendesini de ayırıyoruz.

Patateslerimizi fırınımıza atıyoruz, patateslerimizin pişmesine yakın; üzerine ayırdığımız kaşar rendesini de atıp üzerinin kızarmasını bekliyoruz.

Veeeee afiyet bal şeker olarak yiyoruz:))))))) Afiyetler olsun!!!!!

İçindekiler:

** 6 - 7 patates
** 1 su bardağı süt
** 4 - 5 yumurta
** 2 su bardağı kaşar rendesi
** Tuz, Karabiber, baharat

Cuma, Kasım 25, 2011

EUBOS Washing Sıvı Jel

Bayram öncesinde pudra almak için gittiğim kozmetikçiden elimde yine koca bir torba ile çıktım tabi. Saç ürününden yüz jeline kadar pudrayla ilgisi olmayan herşeyi aldım:)

Bu markanın ürünlerinin satışını yapan bayan benim gibi bir müşteriyi yakaldığı için çok mutlu oldu tabi:) Ama şunu söylemeliyim ki bu yüz temizleme jeli bir harika.. EUBOS, normal ciltler için. Şöyle söyliyim: Bi kere göz makyajınız dahil herşeyi silip süpürüyo ( ki ben çok sağlam bir maskara kullanıcısıyımdır. ), gözlerinizde hiçbir yanma ve acı yok ve ayrıca yüzü kesinlikle kurutmuyo...

Fiyat olarak da gayet iyi ve başarılı bir ürün.. Ortalama 16 TL civarında. Bence denenmeli...



Hayatttt!!!!

" Hayat 3 kelimeden ibaret...
Dün... Bugün... Ve yarın...
Dün bitti,
Yarınımız zaten meçhul,
E o zaman en güzeli, BUGÜNün tadını çıkaralım..." diyor ismi meçhul internet yazarlarımızdan biri... İsmini bilseydim sizlerle paylaşmak isterdim ama paylaşamasam da, kendisine teşekkür ederim. Çünkü çok yerinde laf ediyor be arkadaş...


Keşke böyle yaşayabilsek diyorum çoğu zaman... Güne başlarken, iş yerine her gidişimde bilgisayarımın başına oturup günün stres dolu işlerini yüklenmeden önce bir kez okuyorum bu son zamanlarda duymuş olduğum sözü. Şehir insanı olarak o kadar hızlı ve o kadar kendimizi yıpratır yaşıyoruz ki dünün bitiğini hatırlayıp BUGÜN e odaklanmak en güzeli olmalı aslında... Peki asıl soru şu ki kaçımız bunu yapabiliyoruz günlük hayatımızda?


Masalarımızın başında, telefonlarımızın trafiğinde, ofisin stresinde kaçımız bugünü gerçekten yaşayabiliyoruz. Bazen nefesimizi kesiyor yaşadığımız stres... Akılsızca bi yeme, yalnızlık, ağırlık sendromu geliyor üzerimize. Sosyalleşme mekanı, teneffüs arası olarak facebook, twitterhesaplarımızı kullanıyoruz. Sonra sanal maneviyatımızı biraz doyurup, biraz da reel de günü kaçırmamak lazım diyerek akşam arkadaşlarla bişeyler içmeye gidelim diyoruz. Ve o birkaç saatte belki biraz temiz hava alabiliyor ve belki iş stresimizden bikaç saat uzak kalabiliyoruz. Onu da yapabilirsek tabi...( aklımızda kesilmeyen faturalar, yüklenmeyen konteynerler yoksa ve blackberrymiz maillerini o güzel muhabbetin içinde öttürmüyosa )




Ertesi sabah yeniden aynı masaya oturduğunuzda, bi haber okuyosunuz, belki bir 3. sayfa haberi oluyor, belki bir sanatçının hastalık haberi, veya bir şehit haberi daha..Ve bakıyorsunuz ki aslında hayat ÇOK KISA! Senin yaptığın strese, almadığın temiz havaya, atamadığın kahkahalara değmeyecek kadar ÇOK ÇOK KISA...


O yüzden bence ;

O kahkahaları doya doya, katıla katıla atmalıyız!!! Hayatı paylaşmalıyız sevdiklerimizle!!! Temiz nefesi çekebilmeliyiz içimize, fanuslarımızın içinden çıkarak...

HERKES DOYA DOYA KAHKAHASINI ATABİLMELİ, HAYAT ÇOK KISA!!!!



Şu saç meselesi... Kısalır uzar, kısalır uzar :)

Çoook uzun seneler hep uzun saçlıydım, hatta annem 3 yaşında saçlarımı uzattıktan sonra kısa saç nedir bilmedim  2 sene öncesine kadar... Saçlar hep beldeydi, sonra sevgili kuaförlerimizin yardımlarıyla röfleden yıpranan saçlarımı radikal bi kararla kestirdim ve sonuç çok mutluyum... Zaman zaman uzun saçlarımı özlüyorum tabi orası çok ayrı, onu da postişlerimle karşılıyorum... Sizinle de paylaşıyorum..

En son halim de bu... Kendisi Kate Holmes' den esinlenerek kestirilmiştir. Az biraz Ruslana oldu ama, genelde beğenildi ;)



Beğendiğim modellere de şöyle bi göz atmak istedim :))))

Yazarız - çizeriz hepimiz... Doğrucu davutlarız biraz...

Kağıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır...





Önce aşağıdaki yazıyı okudum sonra da biraz önceki sözü gördüm maillerimin arasında dolaşırken... Daha ne söylenebilir ki...







Salı, Kasım 22, 2011

Yağmur Botları

Şu yağmur botlarını beğeniyorum özellikle taytla veya skinny jeanle falan, leoparlar süper oluyo ama hiç de bilemiyorum acaba kullanışlı mı, alınmalı mı alınmamalı mıı birtürlü karar veremedim...Şu yazılı postmodern olanlar falan da güzel...



Hala karar vermedim bakmalara devam... Beğendiğim modellerden bi kaçı...

Annemmmmm :))))))

Yemek koyulurken, "bu kadar yeter" dedikten sonra mutlaka bir kaşık daha yemek koyan kişiye " anne " denir.
Ve " O " herşeye değerdir !!!


Çok güzel söz değil mi :))))))

Pazartesi, Kasım 21, 2011

PİXİWOO

Bu siteyi seviyorum yaaa...


Çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Bence herkes 1 -2 video izlemeli...


http://www.pixiwoo.com


http://pixiwoo.blogspot.com/


Yasemin Brandley'den Kış Çayı Önerisi...

Bugün Saba Tümer' i izlerken gördüm. Diyetisyen Yasemin Brandley bir çay önerisinde bulundu. Hem zayıflama çayı olarak da değerlendirilebileceğini söyledi. Günde 2 - 3 bardak içilebilirmiş...

İçindekileri hemen yazıyorum: 1 Fincan için 1 tatlı kaşığı zencefil tozu, bir tatlı kaşığı bal ve bir limon suyu; üzerine de sıcak su... Tadının da güzel olucağını düşünüyorum.

Hem kan şekerini dengelemek için hem de soğuk algınlığı için birebirmiş...Bence içine kabuk tarçın da atılabilir...

Denemesi bedava :)

Pazartesi Sendromu:((((

Şehirli insan, yıllardır pazar akşamı başlayan, tatsız ve oldukça rahatsız edici bir stres türü ile boğuşuyor. Uzmanlar, buna 'Pazartesi Sendromu' diyorlar. Üstelik, yapılan araştırmalar, en profesyonel insanların dahi, bu sendromu yaşadığını kanıtlıyor.
Bunu herkes yaşıyor
Zaman ile yarışılmadığı, rekabetin çok daha sınırlı olduğu, teknolojinin insanın karşısına her gün öğreneceği yepyeni detaylarla çıkmadığı eskilerde, haftanın her günü eşit değer taşıdığı için pazartesi günlerinin diğerlerinden herhangi bir farkı olmazken, modern zamanlarda insanoğlunun giderek artan problemleri bu sendromun doğmasına neden oldu.
Sorun nerede?
Öncelikle bu sorunun cevabını bulmak için, insanların pazartesi günleri kendilerini neden iyi hissetmediklerinin ardındaki gerçekleri araştırmamız gerekiyor. Belki de sorun, haftanın günlerinde değil de, kişinin yaptığı işten, kendi iç dünyasından da kaynaklanıyor olabilir, iş yerinde ve ofiste yaşanan sorunlar, bir süre sonra yapılan işten zevk almanızı engelleyebiliyor ve bu işi sadece para kazanmak için yaptığınızıı düşünmenize neden olabiliyor. İşte bu noktada da, pazartesi günleri kişi için gerilimi yeniden başlatan gün ya da bir simge anlamı taşıyabiliyor. İş arkadaşları ile arada geçen sorunlara çözüm bulmak için, onlarla diyalog kurmak en etkili yöntem belki de...
Neler yapılmalı?
Bunun başında, yönetici ile konuşup, kişinin kendini daha fazla geliştireceğine inandığı bir departmana yönlendirilmesini istemesi geliyor. Eğer kişinin elinde böyle bir fırsat yoksa, radikal bir karar vererek işten ayrılmak ve bir süre hangi dala kanalize olacağını düşünmek ise verilebilecek en akıllıca ve cesur karar...
Pazartesi aktiviteleri
Pazartesi günleri iş yerine en güzel giysiler, en hoş makyaj ve kısa bir yürüyüşün ardından gidilebilir. Böylelikle gün boyu alınacak iltifatlar o günün ilk iş günü olduğunu kişiye unutturacaktır. Pazartesi iş çıkışlarında biraz daha sosyal aktivitelere yönelmek gerekiyor. Eğlenceli geçen pazartesi akşamları, böylelikle ayrı bir önem kazanabilir.

Evveeettttt ben de bu yazıyı okuduktan sonra " en hoş giysiler " bölümünü seçerek bir güzel pazartesi kombinasyonu oluşturdum, yarın kombinasyonu sizlerle paylaşırım belki :))))

Şimdiden çabuk geçebilecek bir pazartesi diliyorum...

Pazar, Kasım 20, 2011

Dilay' la Renkler...

Dilay' la biraz masalsı biraz gerçekçi renkler vermek istiyorum sizlere hayattan... Umarım aranıza hoş gelmişimdir :))))